Ana Sayfa
SOSYAL BİLİMLER
TARiH
COĞRAFYA
ANKETHANE
FEN BİLİMLERİ
FİZİK
GÖK BİLİM
MATEMATiK
KİMYA
TEKNİK-TEKNOLOJİ
Oyunlar
TEKNOLOJİ
HAYATTA GEREKLİ BİLGİLER
*OSMANLI PADİŞAHLARI
=> BÜYÜK KURUCU OSMAN GAZİ
=> BURSANIN FATİHİ ORHAN GAZİ
=> MURAD HÜDAVENGAR
=> YILDIRIM BEYAZİD
=> ÇELEBİ MEHMED
=> II.MURAD
=> İSTANBUL'UN FATİHİ:FATİH SULTAN MEHMED
=> SULTAN II.BEYAZİD
=> YAVUZ SULTAN SELİM
=> KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
=> SULTAN II.SELİM
=> SULTAN III.MURAD
=> SULTAN III.MEHMED
=> SULTAN I.AHMED
=> SULTAN I.MUSTAFA
=> SULTAN GENÇ OSMAN
=> SULTAN VI.MURAD
=> SULTAN I.İBRAHİM
=> SULTAN IV.MEHMED
=> SULTAN II.SÜLEYMAN
=> SULTAN II.AHMED
=> SULTAN II.MUSTAFA
=> SULTAN III.AHMED
=> SULTAN I.MAHMUD
=> SULTAN III.MUSTAFA
=> SULTAN I.ABDÜLHAMİD
=> SULTAN III.SELİM
=> SULTAN IV.MUSTAFA
=> SULTAN II.MAHMUD
=> SULTAN I.ABDÜLMECİD
=> SULTAN ABDÜLAZİZ
=> SULTAN V.MURAD
=> SULTAN II.ABDÜLHAMİD
=> SULTAN MEHMED REŞAD
=> SON PADİŞAH SULTAN MEHMED VAHDEDDİN
=>KRONOLOJİK OLAYLAR
ANİMASYONLAR
Anketler
SOSYAL BİLİMCİ GAZETESİ
EMEĞİ GEÇENLER
SİTE KURALLAR
İletişim
SİTEMİZE KAÇ KİŞİ GİRDİ ACABA?
 

SULTAN I.ABDÜLHAMİD


 
  HAYATI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Sultan Birinci Abdülhamid, 20 Mart 1725 tarihinde İstanbul'da doğdu.
Babası Üçüncü Ahmed, annesi Rabia Şermi Sultandır. Annesi ona
kuvvetli bir tahsil yaptırdı. Zamanındaki mevcut tarihlerin hepsini
gözden geçirdi. Hat sanatı ile de meşgul oldu. Merhametli, dindar,
nazik ve saf bir insan olarak tanınıyordu. Saltanatı süresince bir çok
ıslahat ve imar hareketlerinde bulundu. Devlet işleriyle daima
yakından ilgilendi. Her sorun hakkında fikir ve görüşlerini vezirlerine
bildirirdi. Yetenekli vezirler atamaya çalıştı. Halka karşı daima
şefkatli ve ılımlı davrandı.

Sultan Birinci Abdülhamid henüz tahta geçmişti ki, kendisinden cülus
bahşişi istendiğini duydu. Kaşlarını çatıp sertleşen Sultan Birinci
Abdülhamid şöyle dedi: "Hazinede bahşiş yoktur, bundan böyle cülus
bahşişi verilmeye! Asker evlatlarımıza fermanımız duyurula!"
Askerler bir parça söylendilerse de, işi daha fazla ileriye götürmeden
dağıldılar.

Sultan Birinci Abdülhamid, siyasi ve askeri ıslahatlara girişti. Avrupai
tarzda mektepler açtı. Yeniçeri ocağına ve donanmaya yeni bir çehre
kazandırmaya çalıştı. Sürat Topçuları Ocağı'nı kurdurdu, Yeniçerilerin
sayımını yaptırdı ve gereksiz yere fazla para alanları tespit ettirdi. Bu
faaliyetleri yürüten Sadrazam Halil Hamid Paşa, menfaatleri
bozulanlar tarafından padişaha şikayet edildi. Halil Hamid Paşa,
yaptığı tüm olumlu çalışmalara rağmen, bu konuda yanıltılan Sultan
Birinci Abdülhamid'in emriyle idam edildi.

Sultan Birinci Abdülhamid, bütün başarısızlıklara rağmen Osmanlı
padişahları arasında iyi niyeti ve gayreti ile anıldı. 1782 yılı yazında
İstanbul'da çıkan yangında itfaiye işlerini bizzat kendisi yürütmesi
sonucu halkın sevgi ve takdirini de kazanmıştı.

Dindarlığı ve iyiliği sebebiyle halkın "veli" olarak gördüğü Sultan
Birinci Abdülhamid, 15 yıl 2 ay 17 gün süren saltanattan sonra, 1789
yılı Nisan ayında 64 yaşında vefat etti. Cenazesi Bahçekapı'da kendi
yaptırdığı türbesine defnedildi.


 
 
KÜÇÜK KAYNARCA ANTLŞMASI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Sultan Birinci Abdülhamid, Osmanlı-Rus savaşının kötü şekilde devam
ettiği bir dönemde tahta geçti. Ruslara karşı konulamayacağını
anlayan Osmanlı Devleti, 21 Temmuz 1774 tarihinde Küçük Kaynarca
Antlaşması'na imza attı.

Bu antlaşmaya göre Kırım'a bağımsızlık verildi. Ruslar; Karadeniz'de
ticaret yapıp, donanma bulundurabilecekler, Balkanlarda Ortodoks
toplulukların haklarını koruyacaklardı. Osmanlı Devleti Rusya'ya
savaş tazminatı verecek, ancak Rusya Eflak, Boğdan, Beserabya ve
Akdeniz'de işgal ettiği adaları Osmanlı Devleti'ne geri verecekti.
Fakat bu bölgelerde Osmanlı Devleti genel af ilan edecek, halka din ve
mezhep özgürlüğü verecek, halktan vergi almayacak, isteyen istediği
yere göç edebilecekti.

Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin kurulduğu günden bu
yana imzaladığı, şartları en ağır antlaşmadır.
İlk defa, halkı tamamen Türk ve Müslüman olan Kırım gibi bir eyalet
kaybedilmişti.
Karadeniz'in bir Türk gölü olma özelliği de böylece sona ermiş oldu.
Osmanlılar ilk kez, bir devlete savaş tazminatı verdiler.
Rusya'ya kapitülasyonlardan yararlanma imkanı verildi.
Rus ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçme hakkına sahip
oldular.
Rusya bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışma imkanını
da bulmuş oldu.
 
 
KIRIM
--------------------------------------------------------------------------------
  
Küçük Kaynarca Antlaşması sonucunda Osmanlı Devleti ile Rusya
arasında kalıcı bir barış sağlanamamıştı. Çünkü Rusya Kırım'ı
tamamen kendisine bağlamak istiyordu. Kırım'da Osmanlı hükümetinin
atadığı Üçüncü Selim Giray Han ile Rusların Kırım'a Han olarak
seçtikleri Şahin Giray arasında bir iç savaş çıktı.

Yeni bir Osmanlı-Rus savaşı ihtimali belirmesi üzerine, Aynalı Kavak
Tenkihnamesi imzalandı. Küçük Kaynarca Antlaşması'nın bazı
maddeleri değiştirildi. Ruslar Kırım'dan askerlerini çekecek, Osmanlı
Devleti ise Rusların istediği Şahin Giray'ın hanlığını kabul edecekti.
Tamamen Rus taraftarı olan Şahin Giray'ı Kırım halkı istemedi. Çıkan
ayaklanmayı bahane eden Şahin Giray, Rus kuvvetlerini Kırım'a
çağırdı. Kırım Hanlığı, Rusya'nın Kırım'ı ani işgali sonucu 9 Temmuz
1783 tarihinde Rusya'ya bağlı bir eyalet haline geldi.

Osmanlı Devleti, Kırım'ın 1783 yılında Rusya'ya bağlanmasını
kabullenememişti. Rusya ve Avusturya, Osmanlı Devleti'ni paylaşmak
için bu sırada projeler üretiyorlardı. Bu iki devlet arasındaki
yakınlaşma İngiltere'yi telaşlandırdı. Osmanlı Devleti, İngiltere ve
Prusya'nın kışkırtmaları ile 13 Ağustos 1787 tarihinde Rusya'ya karşı
tekrar savaş ilan etti. Avusturya'da Rusya'nın yanında yer aldı.
 
 
RUSYA - AVUSTURYA SAVAŞI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Osmanlı Ordusu, Temeşvar eyaletinde stratejik bir konumda bulunan Muhadiye Boğazı'nı ele geçirdi. Avusturyalıların toparlanmasına fırsat vermeden harekatın sürdürülmesi kararlaştırıldı. Bu sırada Avusturya İmparatoru Joseph 80.000 kişilik bir ordu ve 500 topla Şebeş Boğazı'na geldi. 21 Eylül 1788 tarihinde yapılan Şebeş Savaşı'nda Osmanlı Ordusu büyük bir zafer kazandı.

İki ayrı cephede hem Avusturya, hem de Rusya ile savaşmak zorunda kalan Osmanlılar orduyu ikiye ayırmıştı. Bu durum Osmanlı Devleti'ni zor durumda bıraktı. Saldırıya geçen Ruslar, Özi kalesini kuşatarak 25.000 kişiyi alçakça katlettiler (17 Aralık 1788). Bu haberin İstanbul'a ulaşması üzerine, Sultan Birinci Abdülhamid kederinden hastalandı ve felç geçirdi. Ancak, 7 Nisan 1789'da vefat edene kadar devlet işleriyle ilgilenmeye devam etti.
 
 


SİTEM KURULDUĞUNDAN BERİ 82761 ziyaretçiKİŞİ SİTEYİ ZİYARET ETTİ
 
Hayaletürk.fforum.biz Paylaşım Platformumuz Üye Olunuz
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol