Ana Sayfa
SOSYAL BİLİMLER
TARiH
COĞRAFYA
ANKETHANE
FEN BİLİMLERİ
FİZİK
GÖK BİLİM
MATEMATiK
KİMYA
TEKNİK-TEKNOLOJİ
Oyunlar
TEKNOLOJİ
HAYATTA GEREKLİ BİLGİLER
*OSMANLI PADİŞAHLARI
=> BÜYÜK KURUCU OSMAN GAZİ
=> BURSANIN FATİHİ ORHAN GAZİ
=> MURAD HÜDAVENGAR
=> YILDIRIM BEYAZİD
=> ÇELEBİ MEHMED
=> II.MURAD
=> İSTANBUL'UN FATİHİ:FATİH SULTAN MEHMED
=> SULTAN II.BEYAZİD
=> YAVUZ SULTAN SELİM
=> KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
=> SULTAN II.SELİM
=> SULTAN III.MURAD
=> SULTAN III.MEHMED
=> SULTAN I.AHMED
=> SULTAN I.MUSTAFA
=> SULTAN GENÇ OSMAN
=> SULTAN VI.MURAD
=> SULTAN I.İBRAHİM
=> SULTAN IV.MEHMED
=> SULTAN II.SÜLEYMAN
=> SULTAN II.AHMED
=> SULTAN II.MUSTAFA
=> SULTAN III.AHMED
=> SULTAN I.MAHMUD
=> SULTAN III.MUSTAFA
=> SULTAN I.ABDÜLHAMİD
=> SULTAN III.SELİM
=> SULTAN IV.MUSTAFA
=> SULTAN II.MAHMUD
=> SULTAN I.ABDÜLMECİD
=> SULTAN ABDÜLAZİZ
=> SULTAN V.MURAD
=> SULTAN II.ABDÜLHAMİD
=> SULTAN MEHMED REŞAD
=> SON PADİŞAH SULTAN MEHMED VAHDEDDİN
=>KRONOLOJİK OLAYLAR
ANİMASYONLAR
Anketler
SOSYAL BİLİMCİ GAZETESİ
EMEĞİ GEÇENLER
SİTE KURALLAR
İletişim
SİTEMİZE KAÇ KİŞİ GİRDİ ACABA?
 

SULTAN III.SELİM

HAYATI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Sultan Üçüncü Selim, 24 Aralık 1761 tarihinde İstanbul'da doğdu.
Babası Sultan Üçüncü Mustafa, annesi Mihrişah Sultan'dır. Annesi
Gürcüdür. Kahinlere inanan babası Sultan Üçüncü Mustafa, onların
yeni doğan oğlu Selim'in eşsiz bir cihangir olacağını söylemeleri
üzerine, büyük bir sevince kapılmış, yedi gün yedi gece bayram
yapılmasını emretmiştir. Sultan Üçüncü Selim, doğum günündeki bu
hava içinde büyüdü. Sarayda çok güzel bir şekilde yetiştirildi. Sultan
Üçüncü Mustafa, kendisinden sonra oğlu Sultan Üçüncü Selim'in
padişah olmasını istemişti. Ancak, babasından sonra padişahlığa
amcası Sultan Birinci Abdülhamid getirildi. Sultan Birinci Abdülhamid,
Sultan Üçüncü Selim'i sarayda göz önünde bulunduruyor, ancak yine
de onun eğitimine önem veriyordu. Amcası Sultan Birinci
Abdülhamid'in ölümü üzerine 7 Nisan 1789 günü 28 yaşındayken
Osmanlı tahtına oturdu.

Sultan Üçüncü Selim edebiyata ve güzel yazı yazmaya çok meraklıydı.
Yazmış olduğu hat ve levhalardan bazıları cami ve türbelere
asılmıştır. Arapça ve Farsça dillerini çok iyi konuşuyordu. Çok
merhametli bir insan olan Sultan Üçüncü Selim dinine, vatanına ve
milletine çok düşkündü. Ciddi bir eğitim görerek yetişti. İyi bir şair,
tamburi neyzen ve hanende idi. Bestekar da olan Sultan Üçüncü Selim,
güzel sanatlara düşkün, açık fikirli, ancak zaafa varacak kadar
yumuşak karakterliydi. Osmanlı Devleti'nde batıcılığın yerleşmesini
istiyordu.

Sultan Üçüncü Selim tahta çıktığı zaman halk ona büyük ümitler
bağladı. Halk, genç hükümdarın Osmanlı imparatorluğu'nu o eski güçlü
ve ihtişamlı devirlerine geri döndüreceğini düşünüyordu.

Sultan Üçüncü Selim, 29 Mayıs 1807 tarihinde Osmanlı padişahlığını
Şehzade Mustafa'ya terk ettikten sonra 1 yıl 2 ay daha yaşadı.
Alemdar Mustafa Paşa Olayı sırasında, yeni padişahın adamları
tarafından 28 Temmuz 1808 tarihinde öldürüldü. Cenazesi, Laleli
Camii avlusunda, babası Sultan Üçüncü Mustafa'nın yanına defnedildi.
 
 
OSMANLI - RUS SAVAŞLARI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Sultan Üçüncü Selim tahta çıktığında Osmanlı Devleti Rusya ve
Avusturya ile savaş halindeydi. Sultan Üçüncü Selim bu iki devlete
karşı mücadeleye devam etti.

Bu savaşın temel sebepleri Kırım'ı kurtarmak ve Osmanlı topraklarını
aralarında paylaşma hesapları yapan Avusturya ve Rusya'ya engel
olmaktı. Kırım'ın jeopolitik konumu İstanbul'un güvenliği için çok
önemliydi. Bu savaşlar sırasında Avusturya'ya karşı İsmail Zaferi gibi
bazı başarılar kazanılmışsa da, Ruslara karşı aynı başarı
gösterilememişti. Ruslarla yapılan Fokşan (1 Ağustos 1789) ve Boze
Savaşları'nda (22 Eylül 1789) Osmanlı kuvvetleri büyük kayıplar
verdi. Akkerman kalesi Ruslara geçti ve Baserabya bölgesi Rus
işgaline uğradı. Sebeş, Muhadiye, Lazarethane ve Pançova'yı işgal
eden Avusturyalılar ise önce Belgrad'ı (8 Ekim 1789) daha sonra ise
Semendire'yi ele geçirdiler.
 
 
ZİŞTOVİ BARIŞI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Savaş devam ederken siyasi faaliyetler de devam ediyordu. 11
Temmuz 1789 tarihinde Osmanlı Devleti ile İsveç arasında bir dostluk
antlaşması imzalanmıştı. Sultan Üçüncü Selim, Rusya ve
Avusturya'nın kendileri için de bir tehlike olacağını düşünen Prusya
Kralı ile bir ittifak antlaşması yaptı (31 Ocak 1790). Ancak bu
antlaşmalar yürürlüğe girmedi. İç işlerinde meydana gelen
karışıklıklar, Avusturya'yı Osmanlılarla Ziştovi Barış Antlaşması
imzalamaya mecbur bıraktı (4 Ağustos 1791).

Ziştovi Barış Antlaşmasıyla Avusturya, savaş sırasında aldığı
toprakları Osmanlı Devleti'ne geri verdi. Orsova ile Unna suyu
taraflarındaki küçük bir arazi ise Avusturya'ya bırakıldı. Avusturya,
Rusya'ya açık ya da gizli hiçbir yardımda bulunmayacağını dair bir
garanti vermişti.
 
 
 
 
YAŞ ANTLAŞMASI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Avusturya'nın bu savaştan çekilmesi sonucunda yalnız kalan Rusya,
bir yıl sonra barış istedi. İki devlet arasında imzalanan Yaş
Antlaşması ile savaş sona erdi (1792). Bu antlaşma ile Kırım'ın Rus
hakimiyetine geçişi onaylanmış oldu. Buğ ve Dinyester ırmakları
arasında kalan bölge ve Özi kalesi Rusya'ya bırakıldı. Dinyester
ırmağı iki devlet arasında sınır kabul edildi. Karlofça Antlaşması'ndan
sonra başlayan gerileme süreci, yerini dağılma ve parçalanma
dönemine bıraktı.
 
 
NİZAM-I CEDİD
--------------------------------------------------------------------------------
  
Sultan Üçüncü Selim, Osmanlı-Rus savaşında alınan yenilginin
sorumlusu olarak yeniçeri ocağını görüyordu. Şehzadeliği sırasında,
Avrupa ordularındaki ilerlemeleri izlemiş, Prusya ordusunda eğitime
verilen önemi görmüştü. Askerlerin düzenli eğitim görmeleri
gerektiğini düşünüyordu. Bazı yeniçeri birliklerini düzene sokmaya
çalıştı. Yeniçerilerin dışında yeni askerler de topladı ve orduya dahil
etti. Böylece, "yeni usul asker" anlamına gelen "Nizam-ı Cedid" adlı
askeri örgütü kurdu (24 Şubat 1793).

Nizam-ı Cedid ocağının masraflarını karşılamak için İrad-ı Cedid
adında yeni bir de hazine kuran Sultan Üçüncü Selim, bu yeni askeri
örgütün eğitim ve öğretim işlerini de Avrupa'dan getirttiği yabancı
subaylara verdi. Selimiye kışlalarını kurdu, mevcut Kara ve Deniz
Mühendishanelerini de yeniledi. Özellikle Yaş Antlaşması'ndan sonra
ıslahatlara yönelen Sultan Üçüncü Selim, Nizam-ı Cedid'i oluşturmakla
yetinmeyip, Paris, Londra, Viyana ve Berlin gibi kentlerde elçilikler
açtı. Fransızca, Osmanlı Devleti'nin ilk resmi yabancı dili olarak kabul
edildi. Yabancı dil eğitimine ve kültür hareketlerine önem verildi, bazı
teknik eserler Türkçe'ye çevrildi.
 
 
 
 
MISIR VE FRANSA
--------------------------------------------------------------------------------
  
Osmanlı-Fransız İlişkileri 16.yy'da başlamış, Lale Devri'nde
gelişmişti. Fransa; Venedik ve Avusturya ile yapılan savaşlarda
Osmanlı Devleti'ne destek olmuştu. Kanuni Sultan Süleyman
döneminde başlayıp, Sultan Birinci Mahmud zamanında genişletilerek
devamlı hale getirilen kapitülasyonlar, Osmanlı-Fransız dostluğunu
pekiştirmişti. Bu ilişkiler 18.yy'ın sonlarına doğru bozulmaya başladı.

1789 yılında çıkan ihtilal sonucu Fransa'da krallık devrilmiş ve
cumhuriyet ilan edilmişti. Bu durumu kendileri için tehlike olarak
gören Avrupalı devletler, Fransa'ya karşı birleşmiş, ancak yaptıkları
savaşlarda Fransa'ya karşı başarılı olamamışlardı. Fransa ordularının
başında ünlü komutan Napolyon Bonapart vardı. Tüm Avrupa'ya
üstünlüğünü kabul  ettiren Napolyon Bonapart sadece İngiltere'yi
yenememişti. Fransa'nın amacı İngiltere'yi Akdeniz'den uzak tutmak
ve Hindistan'a giden ticaret yollarını denetimine almaktı. Bu amaçla
Mısır Seferine çıkan Napolyon Bonapart, İskenderiye'yi işgal etti (2
Temmuz 1798). Kahire'nin de Napolyon Bonapart'ın eline geçmesi (22
Temmuz 1798) üzerine Osmanlı Devleti, 2 Eylül 1798 günü Fransa'ya
karşı savaş açtı. Akka önlerinde karşılaştığı Cezzar Ahmed Paşa
komutasındaki Osmanlı kuvvetleri karşısında yenilgiye uğrayan (18
Mart 1799) Napolyon Bonapart, gizlice Fransa'ya kaçtı ve hayatını zor
kurtardı (22 Ağustos 1799). Fransa'nın 27 Haziran 1801 tarihinde
Mısır'dan çekilmesi üzer
ine Osmanlı Devleti ile Fransa arasında El-Ariş antlaşması imzalandı
(25 Haziran 1802). Bu antlaşma ile Mısır, Osmanlı devletine geri
verildi.
 
 
SON DÖNEMLER
--------------------------------------------------------------------------------
  
Osmanlı-Rus ilişkileri 1789'da ve 1805'te imzalanan antlaşmalar ile
düzelmeye başlamıştı. Ancak Ruslar, izledikleri yayılma
politikalarından vazgeçmediler. Balkanlarda Rus baskısından
kurtulmak isteyen Osmanlılar, boğazları Rus gemilerine kapadı. Rus
yanlısı Eflak ve Boğdan Beyleri değiştirildi. Ancak alınan bu kararlar,
İngiliz ve Rusların baskıları sonucu yürürlüğe konamadı.
 
 
 
 
KABAKÇI MUSTAFA İSYANI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Osmanlı Devleti'nin en ıslahatçı padişahlarından biri olan Sultan Üçüncü Selim, Osmanlı Devleti'nde bugüne kadar gerçekleştirilememiş bir düzenleme yaparak Nizam-ı Cedid ordusunu kurmuştu. Bu köklü yeniliklerden memnun olmayan ve önemli görevlerde bulunan bazı devlet adamları Osmanlı-Rus Savaşı'nın devam ettiği yıllarda, İstanbul'da bulunan Yeniçeri Ağaları ile Nizam-ı Cedid'i ortadan kaldırma planları yapıyorlardı.

Kendilerine Nizam-ı Cedid kıyafeti giydirmekle görevlendirilmiş olan Raif Mahmud Efendi'yi öldüren yeniçeriler, Kabakçı Mustafa'nın liderliğinde ayaklandılar. Osmanlı hükümeti bu gelişmeler üzerine derhal toplanarak ayaklanma ile ilgili kararlar almak istedi. Ancak Sadaret Kaymakamı Köse Musa Paşa ayaklanmanın ciddi bir hadise olmadığını, Nizam-ı Cedid birliklerinin de olaya müdahale etmesinin yersiz olacağını bildirdi. Bu sayede meydanı boş bulan asiler, daha fazla taraftar topladılar.

Nizam-ı Cedid'in kaldırılmasını isteyen asilere müdahalede çok geciken, Sultan Üçüncü Selim, Nizam-ı Cedid'i kapatmak zorunda kaldı. İstekleri yerine getirilen asiler buna rağmen ayaklanmaya son vermediler. Sultan Üçüncü Selim'e olan yakınlıkları ile tanınan 11 devlet adamının kendilerine teslim edilmesini isteyen asiler, Şehzade Mustafa ve Şehzade Mahmud'un da hayatlarının tehlikede olduğunu öne sürerek kendilerine yollanmasını ve Sultan Üçüncü Selim'in tahttan inmesini istediler.

Bu istek karşısında Sultan Üçüncü Selim, "Böyle isyankar tebanın hükümdarı ve halifesi olmaktansa olmamak daha iyidir" diyerek padişahlıktan ayrıldığını açıkladı (29 Mayıs 1807).

Sultan Üçüncü Selim, tahttan indikten sonra sarayda bir yıl daha yaşadı. Alemdar Mustafa Paşa'nın kendisini tekrar tahta çıkarmak için ayaklandığı sırada, Sultan Dördüncü Mustafa tarafından öldürüldü. Başladığı ilerleme hareketlerinde başarısızlığa uğramakla beraber, Osmanlı İmparatorluğu'nda Avrupa'ya yönelişin ilk temelleri sayılacak önemli işler gördü. Avrupa askerlik örgütünü ve bilgilerini ülkeye sokması, müsbet bilimlere önem veren teknik okullar açması başarılı işlerindendir.
 
 
 


SİTEM KURULDUĞUNDAN BERİ 82761 ziyaretçiKİŞİ SİTEYİ ZİYARET ETTİ
 
Hayaletürk.fforum.biz Paylaşım Platformumuz Üye Olunuz
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol