Ana Sayfa
SOSYAL BİLİMLER
TARiH
COĞRAFYA
ANKETHANE
FEN BİLİMLERİ
FİZİK
GÖK BİLİM
MATEMATiK
KİMYA
TEKNİK-TEKNOLOJİ
Oyunlar
TEKNOLOJİ
HAYATTA GEREKLİ BİLGİLER
*OSMANLI PADİŞAHLARI
=> BÜYÜK KURUCU OSMAN GAZİ
=> BURSANIN FATİHİ ORHAN GAZİ
=> MURAD HÜDAVENGAR
=> YILDIRIM BEYAZİD
=> ÇELEBİ MEHMED
=> II.MURAD
=> İSTANBUL'UN FATİHİ:FATİH SULTAN MEHMED
=> SULTAN II.BEYAZİD
=> YAVUZ SULTAN SELİM
=> KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
=> SULTAN II.SELİM
=> SULTAN III.MURAD
=> SULTAN III.MEHMED
=> SULTAN I.AHMED
=> SULTAN I.MUSTAFA
=> SULTAN GENÇ OSMAN
=> SULTAN VI.MURAD
=> SULTAN I.İBRAHİM
=> SULTAN IV.MEHMED
=> SULTAN II.SÜLEYMAN
=> SULTAN II.AHMED
=> SULTAN II.MUSTAFA
=> SULTAN III.AHMED
=> SULTAN I.MAHMUD
=> SULTAN III.MUSTAFA
=> SULTAN I.ABDÜLHAMİD
=> SULTAN III.SELİM
=> SULTAN IV.MUSTAFA
=> SULTAN II.MAHMUD
=> SULTAN I.ABDÜLMECİD
=> SULTAN ABDÜLAZİZ
=> SULTAN V.MURAD
=> SULTAN II.ABDÜLHAMİD
=> SULTAN MEHMED REŞAD
=> SON PADİŞAH SULTAN MEHMED VAHDEDDİN
=>KRONOLOJİK OLAYLAR
ANİMASYONLAR
Anketler
SOSYAL BİLİMCİ GAZETESİ
EMEĞİ GEÇENLER
SİTE KURALLAR
İletişim
SİTEMİZE KAÇ KİŞİ GİRDİ ACABA?
 

SULTAN III.AHMED

HAYATI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Sultan Üçüncü Ahmed 30 Aralık 1673 günü doğdu. Babası Sultan
Dördüncü Mehmed, annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan'dır. Annesi
Giritlidir. Sultan İkinci Mustafa'nın öz kardeşi olan Sultan Üçüncü
Ahmed, uzun boylu, kara gözlü, doğan burunlu ve buğday tenli idi. Son
derece zeki, hassas ve zarif bir insandı. İyi bir tahsil ve terbiye
görmüş olan Sultan Üçüncü Ahmed ünlü hocalardan dersler almıştı.

Sultan Üçüncü Ahmed, ağabeyi Sultan İkinci Mustafa'nın vefatı
üzerine 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaşında iken Edirne'de tahta
geçti. Osmanlı Devleti açısından önemli bir yere sahip olan Lale Devri
boyunca padişahlık yapan Sultan Üçüncü Ahmed, hattat ve şairdi.
"Necib" mahlasıyla şiirler yazdı. Ayrıca Musiki ile de yakından
ilgileniyordu. Divan şairlerinden Urfalı Nabi Efendi'nin hem kendisini
hem de şiirlerini çok severdi.

Gençliği diğer Osmanlı şehzadelerine göre bir hayli serbest geçti.
Şehzadelerin öldürülmesi geleneği kalktığından, rahat bir hayat
sürdü. İstediği her şeyle ilgilendiği için bilgisi de, görgüsü de arttı.
Avrupa'daki gelişmeleri inceleme fırsatı buldu ve matbaanın Osmanlı
Devletine gelmesi için çok çaba sarfetti. 27 yıl gibi uzun bir süre
tahtta kalan Sultan Üçüncü Ahmed, çıkan Patrona Halil isyanı
sonunda, 1 Ekim 1730 tarihinde padişahlıktan çekildi.

Sultan Üçüncü Ahmet'in padişahlığının ilk günleri, tamamen
disiplinden çıkmış yeniçerileri yatıştırma gayretleri ile geçti. Ancak
kendisini padişah yapan yeniçerilere karşı etkili olamadı. Sultan
Üçüncü Ahmed'in sadrazamlığa getirdiği Çorlulu Ali Paşa, ona idari
konularda yardımcı olmaya çalıştı, hazine için yeni düzenlemelerde
bulundu ve Sultan Üçüncü Ahmet'e rakipleriyle mücadelesinde destek
oldu.

Sultan Üçüncü Ahmed zamanında Rusya ile olan ilişkilerde gerginlik
yaşandı. Bunun sebebi Rusya'nın Orta Asya üzerinde yayılma siyaseti
izlemesi, balkanlardaki toplumları Slavlaştırmaya çalışması, açık ve
sıcak denizlere inmek istemesiydi.

 
 
PRUT SAVAŞI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Rusya, Osmanlı Devleti ile mücadelesinde kendi lehine bir zemin
yaratmak istiyordu. Osmanlı Devleti içinde yaşayan Ortodoks
toplumları kışkırtarak Osmanlı Devleti'ni zayıflatacak ve yapacağı
savaşlarda daha önce kaybettiği toprakları geri alacaktı. Eflak ve
Boğdan Beylerini Osmanlılara karşı kışkırtan Rus Çarı Deli Petro,
Poltova Savaşı'nda İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ı yenince, Demirbaş Şarl
Osmanlılara sığındı. İsveç Kralını kovalayan Rus birliklerinin Osmanlı
topraklarına akınlar düzenlemesi üzerine, Osmanlı Devleti Rusya'ya
karşı savaş ilan etti (1711).

Sadrazamlığa getirilen Baltacı Mehmed Paşa, 100.000 kişilik bir
orduyla Tuna'yı geçerek Eflak'a girerken, Osmanlı donanması da
Karadeniz'e açıldı. Osmanlı kuvvetleri, Kırım Ordusunun da desteği ile
Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında çember içine aldılar. O an için
kurtuluş imkanı bulunmayan Rus Çarı Deli Petro, Moskova'ya bir
mektup yazarak durumun zorluğunu ve ümitsizliğini anlattı. Çariçe
Birinci Katarina araya girerek Osmanlı Devleti'ne barış teklifinde
bulundu. Hem Kırım Hanı, hem de İsveç Kralı saldırıya geçilip Rus
ordusunun yok edilmesini savunuyorlardı. Ancak Baltacı Mehmed
Paşa, yeniçerilere güvenmiyordu. Kuşatma sırasında yeni bir kutsal
ittifakın oluşturulabileceği düşüncesine sahip olan ve Osmanlı
ordusunun çok yıpranacağı endişesini taşıyan Baltacı Mehmed Paşa
barış yapılmasını kabul etti (21 Temmuz 1711). İmzalanan Prut
antlaşması ile Azak kalesi Osmanlılara geri verildi. Ruslar,
İstanbul'da devamlı bir elçi bulundurmayacak ve İsveç Kralı Şarl'ın
serbestçe ülkesine dönmesine izin vereceklerdi
.

Osmanlı Devleti kazandığı bu başarıdan sonra, daha önce kaybedilen
Mora yarımadasını da geri almak istiyordu. Venedikli korsanların
Osmanlı ticaret gemilerine saldırmaları ve Mora halkının Osmanlı
Devleti'nin yönetimi altına girmeyi istemesi Venediklilere savaş
açılmasına neden oldu (8 Aralık 1714). Silahtar Ali Paşa, Modon,
Koron ve Navarin'i alarak Mora'yı fethetti (22 Ağustos 1715).
 
 
PASAROFÇA ANTLAŞMASI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Avusturya'nın, Karlofça Antlaşması gereğince Mora'nın Venediklilere
geri verilmesini istemesi üzerine, Avusturya'ya da savaş açıldı.
Sadrazam Silahtar Ali Paşa, Osmanlı ordusu ile birlikte Macaristan'a
girdi. Peter Varadin'de Prens Ojen komutasındaki Avusturya ordusu
Osmanlı kuvvetlerini bozguna uğrattı (5 Ağustos 1716) ve Sadrazam
Silahtar Ali Paşa şehit düştü. Bu bozgundan sonra 18 Ağustos 1717
tarihinde Belgrad düşman eline geçti. Silahtar Ali Paşa'nın yerine
sadrazamlığa getirilen Damat İbrahim Paşa barış teklif etti. Yapılan
Pasarofça Antlaşmasına göre; yukarı Sırbistan, Belgrad ve Banat
yaylası Avusturya'ya, Dalmaçya, Bosna ve Arnavutluk kıyıları
Venedik'e verildi, Mora Yarımadası Osmanlılarda kaldı (1 Temmuz
1718).

1724 yılında İran'da taht kavgaları başlamıştı. Bu durumdan
yararlanarak İran'ı ele geçirmek isteyen Rusya harekete geçti. İran'ın
Rusya'nın eline geçmesini istemeyen Osmanlı Devleti İran'a sefer
düzenledi. Ruslarla yapılan İstanbul antlaşmasına göre Azerbaycan'da
alınan yerler Osmanlılarda kalacak, Derbent, Bakü ve Dağıstan
Ruslara bırakılacaktı.
 
 
LALE DEVRİ
--------------------------------------------------------------------------------
  
1718 yılında imzalanan Pasarofça Antlaşmasından sonra Osmanlı
Devleti'nde yeni bir dönem başlamıştı. 1730 yılındaki Patrona Halil
İsyanına kadar, 12 yıl süren bu döneme Lale Devri denir. Sultan
Üçüncü Ahmed ve Damat İbrahim Paşa barışçı bir siyasetten
yanaydılar. Lale Devri de bu barışçı politikaların bir ürünü olarak
ortaya çıkmıştı.

Lale Devri'nde edebiyat, kültür ve sanat alanında gelişmeler olduğu
gibi, teknik konularda da Avrupalı devletlerden etkilenilerek bazı
yenilikler gerçekleştirildi. Bu dönem de Avrupa'ya ilk kez geçici
elçiler gönderildi. 1727 yılı ortalarında Osmanlı Devleti'nde de
matbaa kurulması için düzenlenen padişah fermanı üzerine, Paris
Elçisi 28. Mehmed Çelebi'nin oğlu Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika
ilk matbaayı kurdular (16 Aralık 1727).

Lale Devri'nde Yalova'da bir kağıt fabrikası kuruldu. İstanbul'da sık
sık çıkan yangınları daha hızlı kontrol altına almak için, yeniçeriler
içinden bir itfaiye örgütü oluşturuldu. Yine İstanbul'da bir kumaş
fabrikası ve bir çini imalathanesi açıldı. Her tarafta birçok köşk, saray
ve lale bahçeleri yapıldı. Ayrıca Doğu kültürünün klasik eserleri ilk
kez Türkçe'ye çevrildi. İstanbul'da halk yıllar süren savaşlardan sonra
böyle bir dönem yaşamanın mutluluğu içerisinde idi.
 
 
PATRONA HALİL İSYANI
--------------------------------------------------------------------------------
  
Damat İbrahim Paşa'nın açtığı zevk ve sefahat devrinden memnun olmayan bu yapılanları israf olarak gören bir kitle oluşmuştu. Bu topluluk İran seferinden olumsuz haberler gelmesi üzerine, harekete geçmiş camilerde ve diğer yerlerde propaganda yaparak ayaklanmanın zeminini oluşturmaya başlamıştı. Yeniçerilerin içerisinde de huzursuzluk belirmişti. On yedinci Ağa Bölüğü Yeniçerisi Patrona Halil ve yandaşları 25 Eylül 1730'da ayaklanmayı başlatmışlar, ancak halkın onlara katılmaması endişesiyle bu girişimlerinden vazgeçmişlerdi. İsyancılar üç gün sonra Bayezit caminin Kaşıkçılar kapısı tarafından yürüyüşe geçerek ayaklanmayı resmen başlattılar. Esnafı da dükkanlarını kapatarak kendilerine katılmaya ikna eden isyancılar, hapishaneleri boşalttılar ve yeniçerilerden de yardım gördüler. Yeniçeri ağalarından Hasan Paşa onlara karşı harekete geçtiyse de başarılı olamadı.

Bu gelişmeler üzerine Sultan Üçüncü Ahmed isyancıların ne istediklerinin sorulmasını istedi. İsyancılar, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ile birlikte 37 kişinin kendilerine teslim edilmesini istediler. Lale Devri'nin önemli kişilerinden olan Damat İbrahim Paşa ve bazı devlet adamları idam edilerek isyancılara teslim edildi. İsyan sırasında şehir tahrip edildi. İsyancılar Sadabad Köşkü'nü yaktılar. Ayrıca Divan şairlerinden Nedim de isyan sırasında öldü.

Patrona Halil ve diğer isyancı başları, bu sefer de tüm isteklerini yerine getiren Sultan Üçüncü Ahmed'in tahtan indirilmesini istedi. Kendisine ve ailesine zarar verilmemesi durumunda tahttan çekileceğini bildiren Sultan Üçüncü Ahmed, 1 Ekim 1730'da Osmanlı tahtını Şehzade Mahmud'a bıraktı.
 


SİTEM KURULDUĞUNDAN BERİ 82730 ziyaretçiKİŞİ SİTEYİ ZİYARET ETTİ
 
Hayaletürk.fforum.biz Paylaşım Platformumuz Üye Olunuz
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol